Tuesday, April 22, 2008

Buna da sukur


Bir futbolcunun siyasi veya dini cikislar yapmasi neden bizi rahatsiz eder? Veya neden hosumuza gider. Bu konuyu iki tarafli dusunmek gerekir.


Hakan Sukur'un Galatasaray-Fenerbahce derbisinden once Hz. Muhammed'in dogum haftasina gonderme yaparak centilmenlik dilemesi onun futbolcu kisiliginden ziyade siyasi durusuyla iliskilendirilebilir. Basarili bir futbol kariyeri ve Fethullah Gulen'e yaklasmasi onun hem ruhuna hem cebine hem de gelecegine epey bir katma deger saglayacagini soylemek zor olmasa gerek. Normal sartlarda Galatasarayli bir futbolcu mac hakkinda konustugunda Fenerbahceli'lerin tepkisini cekse de Hakan Sukur'un yaptigi konusmalara tepki dinci-laikci ayrimina denk geliyor. Bu yuzden bu tur aciklamalara bir futbolcunun tanriya yakarmasi gibi basit bakmaktansa siyasi mesajlarini okumak daha anlamli geliyor.


Bu olayin farkli bir yuzu soyle olabilirdi. Ornegin bir mac Ataturk'un dogum gunune denk gelse ve bir futbolcu da cikip "Ataturk Fenerbahceli'ydi onun ruhu, dogum gununde bu maci kazanmamiza yardim edecek" turunden bir aciklamaya girse tepkisel ayrim benzeri sekilde yasanacakti. Ancak Kemalistlerin sesi biraz daha fazla ciktigi icin dinci kesimden gelen tepkilerin sesinin daha az duyulmasina yol acabililirler diye dusunuyorum.


Sanatcilarin, unlu kisilerin, sporcularin veya siradan insanlarin politik gorusleri ve duruslari olmasi dogal haklari. Ancak bu soylemler reklam boyutuna yaklastiginda politik durus olmaktan cikip "gelecek kaygisi" haline burunuveriyor.


Turkiye'nin futbol izleyicileri Hakan Sukur'un emekliligi ile bu tur sovlarin bitecegini ummalarini biraz hayalci buluyorum. Onlari emeklilik sonrasi daha ilginc surprizler bekliyor olabilir. Ayrica unutulmamalidir ki Hakan Sukur futbol dunyasindaki tek sovmen degil.

No comments: